30 Nisan 2012 Pazartesi

do ..do..domestossssss....

        Gecem gündüzüm karıştı ,mütemadiyen iş yapıyorum ortalık toplamaya programlanmış gibiyim misafiri yolcu ederken oğluma pjamanı giy talimatları verirken bardak tabak topluyorum:)Tamamme otomatik :)Bide temizlik yaptım 6 saat domestos elimde daha neresi var diye aranıyorum..Yağ çözücü,pas çıkarıcı ,cam sil.,o ne ya hepsi ayrı işe yarıyor vede ayrı yerlerde işe yarıyor.Başımın üzrinde daire olmuş uçuyorlar temizliiiiiiiiiiiiiiik.:)Eşimin düşüncesi ise;bütün kadınlar el birliği ile dünyanın sonunu getirceksiniz!Yalan da değil.ama öyle evlerde oturuyoruzki sanki bu temizlik malzemeleri olmayınca çıkmıyor bu fayansalardan camlardan birşey .Bide parke o tamamen özel zaaten bu saydıklarımı ona hiç süremem .Ama arap sabunu yarıyor parkelere en azından arap sabunu orjinal   :P
Sözün kısası çok yoğunum bi okadarda yoruldum bekleyen yazılarım var yayınlamak istediğim depolama çözümlerim sıradalar bekliyorlar ,öncelikler var şimdi inşallah siparişlerim biter bitmez burdayım:)


bu gün çok iş başarmışım oğlum kendi elleri ile tatlı yaptı bana yorgunluk felan kalmadı:)



büyüyünce o boşaltıcakmış kaselere..


ikili kazanda ekmek denedik tadı aynı yine güzel,ama kesimı daha da güzel oldu dilimler daha ufak.


artık bir mama sponsorumuz var kızların kısmeti taşın üstünde demişler:)seveni çok keratanın...

 buda sponsorumuzun hediyesi ,bende birtane vardı bunlardan zaaten ama  ,pek sevdim bu damacana surahileri masalarıma göre süslerim artık::

                                                                             sevgileeer.


                                                         sahra'nın gece günlüğü

28 Nisan 2012 Cumartesi

 

kahve yaptım içemedim :)hepinize benden kahve ,bari siz için .Herkeze iyi pazarlar:)
   

                                                                             sahra'nın gece günlüğü

27 Nisan 2012 Cuma

zuzaylıda son durum ve babaların babası kutlaması..






maratoooooooon bitti gibi bugün azmettim çocuklarla, evle ,işlerimle ilgilenmenin dışında, eşime de ufak bir sürpriz yapıcaktım hepsini yetiştirdik kutlamamızıda yaptık .Ev ahalisi uykuda , bütün gün ayaktaydım resimleri paylaşıp kaçıyorum sevgileeer:)



boyama yaparken kendinden geçen oğlum:)


ayy çok şeklsiz gelmişti önce ama ,oğlumun beş yaş bitimindeki şaheseri zuzaylı ,sana gönülden saygı duyuyorum:)






vernikleme işide bitti geriye anahtarlık demirini takmak kaldı oda paşka bir postta inşallah:)

Eşimede sürpriz yaptık babaların babası kutlaması dedik ,oğlumla bu akşama biz.Zira hamileliğim boyunca ilk 6 ay soğansız yemeklere sonraki 6 ay tamamen tuzsuz yemeklere tahammül etti hiç sesinide çıkamadı ,yapamadığım salatayla geçiştirdiğim de çok oldu ,sağ olsun hiç şikayet etmedi.Ama oda beni bilir ki hiç üşenmem normalimde ,yaparım uğraşırım süslerim evi ,sofrayı ..Baya toparladık artık kızımla kendimizi babaya bir sürpriz sofra hazırladık:)


kedidili pasta ilk denememdi, pastamızın başka bir görevi daha var daha sonra açıklıyacagım onuda..


muffinlrin üzerindekiler çikolata kelebekler çok iyi olmadılar ama ilk deneme bu 2. de oldu bilin.




daha önce oğlumla böyle çok organizasyon yapmıştık, şimdide ufak bir kızım var takımım güçleniyor giderek daha da güzel hazırlıklar yaparız bundan sonra :)


bütün gün hazırlık yaptı babasına, üstünü bile değişemeden uyudu:)

hepnize iyi gecelerrr....


sahranın gece günlüğü 






26 Nisan 2012 Perşembe

İstanbul ....kazana 4. kepçen hayırlı olsuuun:))

Haftasonu postu bitmedi bir türlü  zira kampa girdim elimdeki işleri bitirmem lazım hayırlısı inşallah.Daha öncede demiştim eşimle şehir turunu pek severiz istanbul kazan biz kepçe yanii .Ama durum artık pek öyle olamaz gibi geliyordu bana.İkinci çocuk  oldu  daha küçük  beş aylık oldu yeni, ben kendimden umudu kestim kısa mesafeye gider döneriz diye düşünüyordum artık .Sırf bu korkumdan alışverişim dahi çok geçe kaldı neyse.Pazar akrabamızdan çıktık hedefimiz eve gitmekti  tabi ama şahane hava var eşim az yürüyelim dedi ben dünden razı tabi:)hadi dedik az yürüyelim kısmet bu ya uzun zamandır aradığımız baston puseti bulmuş, almış ve kendimizi haliç sahilinde gezerken bulmuştuk::))az yürüyelim dedik mi korkacağım bidaha kendimden, soluğu bağdatta alabiliriz.:)Balatta şirin bir camide hem farz hem  ''çocuklu molası'' verdik, camiler bizim evimiz zira.


.Haliç kıyısından gezerek sahabe mezarlarına geldik ziyarette bulunduk, fevkale de oldu buralar .Doğma büyüme istanbul'lu olarak bu sahilin sahabe mezarlarının ve daha bir çok yerin çok eski hallerinide bilirim.
   Annem ve babam cami,türbe ziyaretini tarihi eserleri ,müzeleri gezmeyi çok severdi çocukluğumun istisnasız her pazarı istanbul'u  didik didik etmek sureti ile  gezerek geçti.Öylece bu zevkleri bana ve kardeşlerime de geçti.Hatta aynı kafadan birde eşim oldu:))
       Daha ben ilkokulda iken ikinci sınıftım yanlış hatırlamıyorsam Türkiye gazetesi hep kitap verirdi alırdık mutlaka.Bir promosyonun da Evliyalar ansiklopedisi  vermişti.Annem zaten ansiklopedi okumayı çok sever okuyor anlatıyor bize,okuyor anlatıyor babama .Şu şurdaymış bu burdaymış.Babam dedi bir gün; hanım gel her pazar hem gezelim hemde  istanbul da yatan bi evliyayı ziyaret edelim , arayalım bulalım sebebiyle dua edelim .Tabi bildiğiniz gibi iki kafadar bizimkiler aldılar kararı ,bilinçli olmasak ta bizde gezmeyi seviyoruz.Artık kaç sene sürdüğünü hatırlamıyorum ama gece kondu mahallelerinden ara sokaklara kadar şehrin içinde kıyıda köşede kalmış bir çok kabir ziyaret ettik.Hatta ismini ne yazık ki hatırlamıyorum üsküdar daydı sanırım   karşıda eski bir mahallede bir sürü merdiven ara sokak geçtik,araba giremeyen evlerin bahçelerinin birbirine açıldığı bir gece kondu semtiydi upusuun iki mezar vardı aralarında yükseklik farkıda vardı.Orda yaşayan evi mezarla sınırlı ailede hem yaşıyor hemde mezarların bakımını yapıyormuş.İşte böyle envayi çeşit yerlere gittik.Başka bir pazarda Balattantan başladık , annem gene ansiklopedisinden bulmuş bir evliya kabri arıyoruz .annem hamile çokta sıcak arabayı park etti babam ara sokaklarda yüriye yüriye dolaşıyoruz baya gittik ki çook bunalmışız artık ablamla ikimiz baya mızmızlandık annemde yoruldu pat diye karşımıza bir kabir çıktı sağ tarafta byük bir kabi solda da daha fazla sayısını veremiyecğim kabir ayrılmış.sur dibi hemen demir parmaklıklı penceremi kapımı hatırlamıyorum öyle birşeyde var.Neyse ,baya bi çöplük ortalık mezarlar viran çöpkutusu azına kadar dolu kabristanın dibinde ,zaaten sıcak mezarlardada isim işaret birşey yok.Bitane kuyu var, annem şangır şungur ağlıyoo.Şok olduk tabi biz çocukluk mizacı sebebini bilmeye gerek yok ablamla bizde saldık makarayı . Baba gidelim burası kötü biyer dedik ,zaten annemde ağlıyo.Yok dedi annem burası ,çok güzel kokuyo .Ne yazıkki  biz hiçte öyle bi koku almadık zaten annemin böyle söyelemeside bi enteresandı.Baya kaldık burda aradığımız evliyanın kabri zannetmiştk.Annem çok güzel kokuyor mübarek diye diye ağladı bizde tam bişey algılıyamasaktta o gün böyle geçti ..Eve gidince annem aldı kitabını eline yanında kuyu olmasından buldu Burası peygamberimizin süt kardeşi olduğu zannedilen sahabeden ebu Şeybetül Hudri hazretlerini kabriymiş.Bir daha bu yoldan her geçtiğimizde gittik kabre ve her gidişimizde bakımı temizliği arttı..Artık toplu ziyaretler için bile yapılandırılmış çok güzel bir çevresi olmuş.Son altı ayda bir çocuk parkı bile eklenmiş.Ağaçlar iyice büyümüş,ziyaretini yapanlar ,piknikte yapıyor,çocuklarınıda oynatıyor.


biz bu kapının diğer tarafından ara sokaklardan gelmişiz o zaman..







biri bana bunun ne ağacı olduğunu söylesin çok güzeeel.Botanik özürlüyümde:(




    Burdan devam ettik diğer sahabelerede ziyaette bulunduk.eyüp sultana geçtik.O arada yürürken ak sakallı bir dede yapıştı eşimin ellerine tanışıyorlar sandım değilmiş,tonton dedemiz umreye gidiyormuş peygamberimizi ziyarete gidiyorum dua elçisiyim dedi ,bizim adımızada dua edeceğini çocuklarımıza bol bol maşallah dememizi ve dedirtmemizi tembihledi .Selamlaştık yoluna devam etti çok hoş olduk samimiyetinden çok etkiledik.
eyüp sultanda çok ziyaretçi vardı.Çok çok kalabalığı pek sevmediğimizden ,eyüp sultan haretlerine uzaktan selam verip evimizin yolunu tuttuk.
      Nerden nereye bir gün oldu bizim için planlasak ben daha baştan cayardım herhalde.Tevafuklar birbirini kovaladı çocuklarımızla güzel br gün geçirdik.Gül bebeyimizde halnden çok memnun arabasına kurulup izledi heryeri.Bizde İstanbul'a ailemizden katılan dördüncü kepçesine hayırlı olsun dediiiiiiiik:)
                                                                                                                                sevgileeer
                                       
                                                                                    sahra'nın  gece günlüğü

   

25 Nisan 2012 Çarşamba

Oğlumun gözünden istanbul....

cumartesi bildiğiniz gibi eminönüne mecburi ihtiyaçlarımı tamamlamak üzere gitmiştik .Koşturmaca içerisinde aldık alacaklarımızı,Bide james bond filminin çekimleri vardı girilmiyordu ara sokaklara .Paar yeri sahne si çekiceklermiş.( söylemeden edemicem, bir ton plastik kap kacak asıyorlardı  artık bir milyoncu memleketiyiz onu mu göstercekler bilmem:))Tamda dükkanların kapandığı saate denk geldik saat yediye geliyordu .Yeni camide uzuun bir mola verdik. daha önce dediğim gibi akraba ziyaretine gitcez eşimde fotoğraf makinesini oğlumuza verdi.Bir çocuğun gözünden istanbul;



    anne şehire gidelim kocaman kule yanındada küçük küçük evler olan yere gidelim diyordu resmi çekince ne kast ettiğini anladık:))







kuş yuvalarını biz hiç farketmemiştik:)


deniz .gökyüzü,doğa ,hayvanlar oğlumun ilgi alanlarından geçen seneye kadar deniz diyemiyordu gemi suyuna gidelim anneeee:))


ve yine kedi yavrusu buldu cami molamız neden uzun sürdü anlamışsınızdır:)
                                                                                                         sevgiler....

23 Nisan 2012 Pazartesi

Bu türk gençliğine mesajımdır....Nebahat Ünlütürk

Cumartesi uyandık ki karabulutlar üstümüzde ,yağmur rüzgar derken,yok dedik bugün gezilmez .Heleki 2 çocukla hiç.Gezmeye niyetlenmiştik ama hava muhalefeti nedeniyle tüm program iptal bizde.Annemlerdeyiz aheste aheste davranıyruz nasılsa gezme iptaL.Tabi benim işlerim için acil alışvariş malzeme karton almam lazım bitir türlü gitmek nasip olmuyor, gezmeyle beraber halletcektik oda iptal.Saat 11.30 gibi hava açmaya başladı bi cesaret toparlan hazırlan kendini ,çocukları ,çantanı ,(bitmeyen bir çanta hazılığı o lazım bu lazım kaplumbağalar ne şanslı dedim kendime sonunda yola düştük)eminönü ne vardığımızda saat 4 olmuştu o dört saat nasıl geçti hiç anlamadım .Dükkanlar kapanıcak ,koştur ,al yetiştik ama oğluşum neye uğradığını şaşırdı zavallı  gezmeden çok koşmaca oldu .Bir ara eşimi yeni cami çevresinde beklememiz icap etti tam da hünkar mahfiline çıkış  kapısının önünde baktık ki hat tezhip sergisi var girmeden olmaz ayy oğluşumu idare edebilirmiyim biri kanguruda biri koşmaca ve tırmanma peşinde :)ettim şükür ama fotoğraflar pek umduğum gibi olmadı sadece .


Süet ve ipek üzerine çalışılmış ama yöntemlerini hemen anlıyamasamda kumaş boyama eserler vardı .


Çokta güzellerdi daha girişte yaşlı tonton bir babaanne dikkatinizi çekiyor ,sergi açanın annesi teyzesi vesaire gibi bir düşünce ile içeri  giriyorsunuz . Herkesle ayrı ayrı ilgilenince acaba ?dedim .olabilir mi?oğluşum güvenlik görevlisine birazcıkın sarmışken bende bi kulak vereyim diye aşağı indim ,(oğlum tırmanma moduna girmişti ,Güvenlikte sağ olsun napıyon yaramaz çocuk in aşağı, annen nerde senin ,çocuğunuza bakın demek yerine baktım baya bi idare ediyor oğlumu ,tehlikeli bi durum da yok kafasına incek yok düşecek gibi kendi haline bıraktım:)babaannemiz serginin sahibesi imiş çıkarken yakalıyor sizi, beyendiniz mi?  demedi bu çok dikkatimi çekti doğrusu ,kim yapmış bunları ?anlamı ne ?okudunuz mu ? ne düşündünüz? bir sorun, bir düşünün,diyerek sergiyi gezenlere birşeyler anlatmaya çalışıyor.
     Nebahat teyzemiz 63 yaşında yaşıda oldukça manidar bana göre ,tamda kaderin cilvesi denecek bir biçimde hat ve tezhip sanatına giriyor önceleri motivasyon tedavi gibi olsada giderek dallanıyor budaklanıyor tabiri caizse.Kendi sözleriyle anlatmak gerekir burada ;ben düşünün istedim dedi, tüm Türkiye gençleri düşünsün(şuan 78 yaşındaymış) bu yaşta, neden bu nine bunlarla uğraşıyor ?diye düşünün istedim diyor.Gençliğe televizyonla,bilgisayar oyunları ile,boş boş gezerek ömrünü heba eden gençlere örnek olsun istedim diyor ,her zaman her yaşta yapacak bir şey vardır yapmak lazım boş durmamak lazım ,hep beraber herkez kendine bu soruyu sorsa küçücük bir adım atsa bu ülkeyi nerelere götürürüz diyor.Onu dinlerken anlatmadan önce yaşa sözü aklıma geldi hakkaten söylediklerine orda bulunan kimse bir bahane yada savunma geliştiremedi ,mesajını yaşıyordu sanatçı hakikaten  yaptığı işin sadece güzelliğinde beyeni portföyünde değil kendine ve karşısındakine neler katmış bunun peşinde idi .


78 yaşında süper bir babaanne yani:)Yıllar önce okuduğum ama varmıdır böyle biri dediğim , Tolstoy'un sanat nedir kitabındaki cevap gibiydi ,sanat budur diyebilirim bende.Sanat yapmak tamda manası ile budur düşündüren toplumu iyiye yönlendirmeyi hedefliyen yaşlıyım emekliyim birazda başkaları uğraşsın, unumu eledim eleğimi astım yada aman ben mi kurtarıcam ,herkes kendine baksın demeden kendine amaç edinmiş yaptığı ince işlerin kendi ruhuna dünyasına kattığı güzelliği başkaları ile de paylaşmak istemişti Nebahat teyzem .Bende doğrusu tam sanatımı icra etmedeki altın yıllarda çocuklarımı büyütüyorum benden daha zor bişey olur   düşüncesine ,belkide rahavetine kendimi kaptıracakken beni kendime getirdi sağ olsun .Teşekkürler Nebahat babaanne:).......saygılar....
                                                     
sahranın gece günlüğü

22 Nisan 2012 Pazar

teyze ve yeğenleri eyleniyor...



Oğlumun biricik kuzeni yegane ablası bize geldi geçenlerde.Birlikte oynadılar atladılar zıpladılar e  tabi  birgün sonra doydular ,hem oyuna hem birbirlerine .yaşları 7 ,5,ve 4 aylık olmak üzere gelde üç çocuğu tut bir evde.Üçüncü dünya savaşı çıkmadan birşeyler yapmak lazımdı,acil durum muffinleri yaptık küçük kızımda sevinç çığlıkları ve aguları ile bize katıldı.Sulu boya,oyun hamuru,çizgi sinema ,o,bu ,şu.yok.Enerjisi bitmiyor çocukların.yada ben artık yorulmuştumki eğitimci teyzemiz geldiiii bizde küçük kızımla birazz nefes aldık.Beni artık köleye çevirmiş olan oğlum ve yiğenim,teyzeleri ne derse yapıyor ,yeterki o ilgilensin hahaha artık bilmiyorum sadece eğitimden değil bu iş var bişeyler kız kardeşimde çocuklar için özel bir dalga yayılıyor kendisinden :)İletişimin zirvesinde:)))neyse sadece oyun hamuru ile birbuçuk saat tutabildi onları.Kendi adıma oyun diyemiyorum ben oynatırken daldan dala atladılar doğrusu.İkiside kendi istedikleri şeyleri yaptılar kardan adam oğluşuma ayit bizim çok hoşumuza gitti.






buda yiğenimin sıcacık bir yuva yapmış evcimen yğenim benim:)






 buda oğluşumun kaç çocuğun aklına yanar dağ yapamak gelir .
AAA oğlum niye tıkıyosun o kırmızıyı içine diyodumki frenledim kendimi,oğlum ne yapıyorsun dedim,ateş yapıyorum anne dedi yanardağın içinde poaaaaaaaağ patlicak bide kaya kondurdu üstüne ,peri bacası mübarek:)









Bir önceki teyze ziyaretindede oğlumla teyzesi coşmuştu yine aşağıdakilerde  ozamandan.Oyun hamurunu da ,deniz  hayvanlarınıda seviyor kerata ,(tabii en çok zıplamayı)




bunlar deve kuşu yumurtasıymış.:)