10 Mayıs 2012 Perşembe

ne diyecektim ,ne oldu...

    Blog yazmak böyle birşey herhalde ilgilenemeyince suçluluk duyuyorsun fotoğraf çekmeyi unutunca pişman oluyorsun ,boş kalan zamanında şunuda yapsaydım diye kendine kızıyorsun.:)Aslında başlarken günlüğüm dememin nedeni bu idi bir yandan günlerimi düzene sokmak zanaatımı devam ettirmek gibi hedeflerim için kendimi güdülemek gibi.
  .Geceleri çok geç yatarım bu hep böyle idi ne zaman annem gece uykusu saati sınırlamasını kaldırdı bendeniz gece sanki nekadar otursam okadar çok şey yapabileceğimi hissederim.çook çok eskiden bir dua etmiştim 13 -14 yaşlarım olsa gerekki geleceğe dair büyük kaygılarım olurdu ,ortamım gayet iyi olduğu halde çok karamsardım belkide korkularım çoktu birgün işe yaramayan boş bir insan olmaktan korkardım hep daha çok öğrenmek okumak arzusu duyardım ve herşeyden biraz bilmek.Belki lazım olur belki olmaz ama haberdar olmayı pek bir önemserdim.Şimdi de önemserim fakat çocukluk kaygılarımdan baya bi arınmış olrak:)
  şöyle bir dua ettiğimi ve bunu o yıllarda çokça tekrar ettiğimi hatırlıyorum''Allahım hiç boş kalmıyayım hep uğraşacak veya yapacağım birşeylerim olsun işim olsun ,ailem olsun ,faydam olsun,hem kendime hem başkalarına yönelik verimli bir hayatım olsun''derdim .Şimdiki aklımla aslında çok büyük dua ettğmi anlıyorum ama hakkatende duam yerli yerince kerşılığını buldu ve hala buluyor .Bloga gece günlüğü dememin sebebini sordu bugün erkek kardeşim bunlar geldi aklıma gündüzleri okadar yogun olurum ki ancak gece herkez yatınca o sessizlikte braz oturmak biraz beynimi dinlendirmek işelrimle elimde o sırada hangi yapmak istediğim şey varsa)onunla ilgilenirim ,yada okurum,yada izlerim .sessizlik bana hep çölü hatırlatır her nedense belkide anlamsız ama sahra dedim bu sebepten gece günlüğünün sahibine.:)
   Bir zamanlar anneme ayit olan alışkanlık meyer içime yer etmiş taa ozamanlar ve frsatını bulunca dışarı çıkmış.Herşeyden biraz anlayan annemin hazır giyimin ,yiyeceğin ve daha bir çok şeyin olduğu fakat çeşidnin , rekabtinin az olduğu,80 lerde ki benim çocukluğuma rastlar gece hep otururdu ve bir ertesi gün gidilecek gezme ,gün(altın,havlu ,o zamanların meşhur para günleri ,şmdi olsa gitmezdm diyor sonrasında kendin kurslara verdi:)) giyeceğmiz elbiseler hazır olurdu ablamla devamlı prenses edası ile dolaşırdık,becerikli annem herşeyden anlardı kendi kıyafetlerini ki eskimezlerdi dahi değiştirip biçip bizim için elbiselere dönüştürürdü .Çocukluk hali tabi bizde baya hava atardıkki ,arkadşlarımızın siz çok zenginsiniz hergün başka giyiniyorsunz dediğini hatırlarım.Bizde kendimizi öyle zannediyorduk zira sahip olduğun mutluluk o andaki en büyük zenginlk yine annemden öğrendiğim gibi.O dönemde hiçde zengin dönemimiz değlmiş ki yine annemin çok kullandığı bir söz geldi aklıma ,bende evde birşeyleri değerlendirdiğimde bunu kendime söylerim ''parayla değil akılla ''......çocuğuna evine öznmeyen yok diyen kadına çok kızar kendisi ,hatta çocuğu birşeyler hayal edicek istiyecekte yok diyerek onun önünü kesecek daha bi kızar.
    .Kız çocuklarının odam olsun perdesi olsun osu  busu takım olsun gibi istekleri daha fazladır benim bildiğim,bizimde öyleydi .Naptı etti prenses cibinlikleri yaptı yataklarımıza ,(o zamanın divanı,sonra ahşap yatak alındı)herhalde kendi çeğizindendi ama çok parçalı olacakki yataklara örtü, perdeler ,farbela ,artık odaya lazım küçük ayrıntılara kadar dikti ,cibinlikler için aparatıda kendi yapmıştı ama nasıl yaptı neydi hiç  hatırlamıyorum.Anne olarak hiç boş durmadı her istedğimizi yapıp şımartmadı ama olabilecekleri de yapmaya çalıştı çalışarak emekle elde etmenin lezzetini ondan öğrendim diyebilirim.başka yazılarımda da annem muhakkak bolca geçecek çok pratik yaratıcı ynleri vardır kendisinin.
   Neyse kısaca parayla değil akılla biraz beceriyle biraz istekle olmayacak şey yok şimdi ise herşey var herşeyin uygunuda var ama sanki herkes daha bi mutsuz yada tembelliğemi vermiş kendini.Allah bazen varlıkla ,çoklukla da imtihan eder tatminsizlk büyük bir dert oluverir.Öyle olmaz inşallah diyorum.
     Şmdi bi baktım önceki yazılarımada Armut dibine düşer hesabı bende anneme benzemişm duamı anlatıyordum ya boş kalmamışım çocuklarım,eşm,hobilerim ,zanaatım,çevremdeki arkadaşlarım ,komşularım için hep günlerimi doldurdum,kimi öğreticilik ,kim manevi destekç,leri,kimi kopmuş komşulukları toparlamak adına manevi topluluklar  eksik kalmasın diye bir araya getirmişm.Bildiklerimi bildiğimce aktarmaya çalışmışım .ve hep gece biraz daha oturayım biraz kafamı dinliyeyim yapıcaklarımı yapayım yada düzene koyayım diye geç yatmışım:P
    Kendimi kaybetmişim aslında bukadar çok yazmaya gelmemiştim oh salmışım gene düşünceleri ben gece oturma mevzuna bi deynip masama dönücektim yok beceremedim bu sefer.battı kayık napalım.:))
       neyse güzel bir arkadaş oldu blog bana oğlumda hatıra defteri yazmaya başlamıştım ona bir gün büyüdüğünde okusun annesiyle geçmişi anabilsin diye  ikinci hamileliğimde okudum oğlum astım sınırından döndüğü günlerde baya bi batırmışım sonrada yazmayı bırakmışım.Hayat bu herşey her an güllük gülistanlık olmuyor  ama  blogta yazmak daha iyi bir anı defteri olacak sanırım onlara ,burda hep güzel şeyler paylaşma isteği var bende:))
         ah raskolnikov otur yanımada yazdıklarımı oku en iyisi bu gece ,zira masa lambamın ışığını söndürdüm mesai bugün bilgisayarda ::)))çokta konuşma dostoyevski amcana şikayet ederim.:P
             karlı geçen kışın son karında oğluma arada eser böyle,gece 12 de bile kek yaptığımı bilirim çk sever keki ,top kek yaptık süsldik onun resimlerini  koyucaktım çizim ve boyamada tahammülü halen çok kısa ama mutfakta mutlu şükür bide hata yapmanın bukadar yaygara gerektirmediğini anlasa çok daha mutlu olucaz inşallah



hiperaktivite ile ilgil bir görüşmemiz var haftaya herşey çok daha iyi olacak inş.Allaha emanet olun...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder