30 Haziran 2013 Pazar
Mutluluk...
Öyle uzun hesaplara hedeflere gerek yok ,günlük yaşıyacaksın hayatı ,çok yük yüklemeyecesin omuzlarına , tamam! ideallerin olacak ama çok akıl oyunlarına da gerek yok , fazla mükemmeliyetçide olma.
Bazen küçücük bir ayrıntıda mutluluk , bazen de sahip olmadıklarında ,iyi ki sahip olamamışım benim olmamış demekte , ne güzel hastalık bana verdikleri ve kazandırdıkları diyebilmek belki de ,sağlığım dan daha hayır verdi demekte,bazen uzaklıkta, gurbette mutluluk ,bazen candan içeri can olmakta , mutluluk seçmekte,seçilmekte.Hesaplamak ta, ayarlamak ta değil ,akışına bırakmakta ,peşin hüküm vermemekte.
Beklemeyi bilmekte ,ufuğunu yanında taşımakta ,enginliği içine almakta, karmaşada değil sadelikte bazen mutluluk ,rahatlıkta değil de bazen de zorlanmak ta ,veyahut en kötü olumsuz zannettiğimiz olaylar da mutluluk, herşey olup bittikten sonra yaşadığın kadere hayret etmekte , onca zaman gönülden beklediklerinin şer zannettiklerinle beraber sana gelmesinde ,tüm aceleciliğine muzipce gülmekten mutluluk .İlahi akıl karşısında aptallaşmakta , binlerce ayarlaman da bulamayacağın olgunluğun , hesapsızca sana gelmesinde, beklediğinde değil bazen de beklemediklerinde. Mutluluk; istediklerinde değil, bazende istemediklerin de......
Mutluluk hep yanında ,sadece görebildiğinde...
9 Haziran 2013 Pazar
Sen Böylesin Ben Biliyorum......
Ben toparlayayım gelicem derken ülke karşıtı ,hemde hiç yoktan ,
Herkes başka şey söylüyor, bilgi kirliliği, dedikodu tarzında sosyal ağlardan galeyana getirilen insanlar,içeriğinden bile habersiz oldukları projelere öfke saçıyorlar.Yani ön yargının böylesine pes diyorsunuz ki aslında daha lisede kazandım bu deneyimi ben .
Şehirler arası otobüs yolculuğu yapıyorum tarih 98 sarışın 50yaşlarında bi hanım var yanımda o zamanlar yaşımda küçük olduğundan öyle rahat bir yapımda yoktu şimdikinin tersi yani.Abla hatta teyze diyebileceğim bir yaş farkı ozaman için.Neyse başladık sohbete yolculuk muhabbeti kızım diye konuşuyor sağ olsun ben de mutlu mutlu sohbete devam ,hayat tecrübesi bazı nasihatlar ben zaten bayılırım yeni insanlar yeni hikayeler öğreneyim ufkum açılsın çok yönlü bakayım hayata felsefe ile yatıp kalkıyorum ozaman :)
Teyze lafın ortasında demesin mi kızım aç aç başını ben yadırganmam,hoppalaaa, ha! Oldum bi an otobüs bildiğiniz 2 koltuk,arkam önüm diye bişey yok yani görebileceği ama bakındım genede aptal gibi, kim teyze! Filan oldum
Teyze devam etti gerçekten çok üzülüyorum sizler için böyle zorla bu sıkıntıyı çekiyorsunuz dedi(bu arada yalnız yolculuk ediyorum ailemden kimse yok gittiğim yerde akrabalarım karşılicak)
Yok dedim teyze anlamadım ben iyiyim böyle ,kim napmış ,ben isteyerek örtündüm filan,yok inandıramadım önce yaşımın küçüklüğünden aklımın yetmediğinden ailemin zorundan girdi, dedim teyze babam karşı bile çıkmıştı valla ben istedim yaptım .Ama mutluyum ben pişman değilim,bir hafızlık cemiyeti görüp etkilendiğimden kendim örtündüğümden ama okuyup faydalı olmak istediğimden eğitimime devam ettiğimden artık döktüm ortaya özel ne varsa.
Teyze Nuh diyor peygamber demiyor, geçti siyasi baskıya o zamanın dindar kabul edilen partiden, para ile tesettüre girdiğime ne kadar aldığıma kadar şok ötesi bişey oldum dumur yani,bide benim açımdan düşünün hem yaşım küçük hemde evden okula giden gayet sade hayatı olan bir kızım ağlicam utanıyorum kızsam utanıyorum samimi konuşuyorum karşıdaki iknada olmuyor, değerde vermiyor nerdeyse yanlış bişey yaptımda ondanmı beni samimiyetsiz buldu diye düşünücem,neyse siyasi bir tavrım olmadığını ne para nede siyasi bir ideoloji için bunun yapılamayacak bir ibadet olduğunu ,gönülden yapılırsa çok kolay ama dünyevi nedenlerle yapılamayacak olduğunu, yapılırsa dahi bunun 2 günden fazla olmayacağını anlattım .O da baya zamanımı aldı ,teyze son kozuna geçmiş olacak ki tesettürün sağlıksızlığına görsel olarak çirkinliğine onun ve diğer insanların göz zevkini bozduğuna, efendim yaşımdan çok büyük gösteriyormuşum da koca karı kıyafetinin köylü gibi görünmenin bana ne kazandıracağına kadar indi,o senelerde tesettür kıyafeti bulmak ta zordu annemiz ile aynı modeli giyip aynı başörtüyü taktığınız zamanlardı ki çeşit yoktu sonuçta vede hiç gocunmazdık,ama benimde bir nefsim ve gururum var ve karşındakinin hiç umrunda değildi baya bi kırıldım. Bi an sustum dedim içimden hatunun ne sana inanmaya niyeti var nede senden haz ediyor şimdi kalkıp ona güneşin direkt ışınlarının insana verdiği zararlardan mı bahsetsen,dünyadan ahiretten mi,giyimle insan aklı arasında hiçbir paralellik olamayacağından mı ve birsürü şey geldi aklıma ama muhatabımın kafasındaki beni , tanımadan oluşturduğu beni ne değiştirebilirdi ki felsefe hocamın bir sözü aklıma geldi, inanç sadece akıl ile oluşmaz . kalbin mutmain olması ile aklın sebeplere ikna olmasıdır ' yani muhatabımın kalbinde en ufak bir kıpırtı yoktu aklına bilimsel kanıtlanmış gerçeklerde sunsam ikna olmayacaktı .
Yüzüme kocaman bir gülümseme koydum gücenmişliğin üstünü kapadım,zira karşımdaki yaptı diye bende onun kalbini kırarsam onun gibi olurum düşüncesi tuttu ensemden,Dedim; 'hayatlarını sadece maddiyat üzerine kuranlar ,manevi hazzın nedenmek olduğunu bilmezler teyzem ,2 metrelik bezi ölüye sarsan kefen olur diriye sarsan gelinlik, tek fark biri mutlu olmasını bilir diğeri hiçbirşeyi bilmez dedim.''
Yolun sonuna kadar başkada birşey konuşmadık .Sonraki yıllarda yolda ,minibüste ,banka sırasında ,bakkalda ,markette heryerde daha da kötü eleştirilere maruz kaldığım oldu çevremdekiler ile beraber ,o dönem sanki Türkiye'de ne kadar sorun varsa ben ve benim gibiler yapmış gibi gösterildi öyle bir sosyal baskı oldu ki aynı hayat şekline sahip olmadığımız ama beraber büyüdüğümüz akrabalarımız bile aynı tavır içinde idi ,Sadece televizyon eğitimi ile yapıldı bu medyanın iğrenç gücünü kullanması ile, deccal medya derim ozandan beri ' iyiyi kötü ,kötüyü iyi gösterip milyonları bir kerede kandırmak.
Şimdi bu günün mevzusu başörtü değil ama ön yargı aynı ön yargı ,kilitlenmişlik aynı,medya ise daha da beter işin içine birde internet girdi ki herkes kendi haberini kendi yapıyor.
bir resim gördüm 3. köprünün inşatı çekilmiş doğal olarak temel geniş alanda zemin mukavemeti gerektiriyom ama çevre maki hiç ağaç yok ama kazılmış toprak çamur henüz inşaat bile inşaat gibi görünmüyor resmin altında yazıyor '' ÇEVRE FACİASI'' resme bakınca zaten bitmiş bişeyi bırakın başlamış olan kısım bile yükselmemiş geniş çapta bir çamur derası ilk temel işte tahmin edin,güzel görünmezki zaten temel ama bakanın düşüncesi ilk anda etkileniyor çevre faciası derken araştırmaya gerek yok artık o zihin için ^'' gözümle gördüm ya diyecek, maf olmuş heryer bi köprü için''
medyanın kötü gücü ,bunun arkasında kimler var ne yapmaya çalışıyor ,görüşü ,dini ,ırkı bile farklı olsada güzelce yaşadığımız,beraber okuduğumuz,arkadaş ve komşularımızla aramıza set çekmeye çalışan kim menfaati ne ,neye doğru itiliyoruz ,herkes sosyal paylaşımla direkt yada dolaylı beğendiğini söylüyor sağ duyu yada düşünce yok.Kim hesap etti ise tam hesap yapmış ,herkesin dikkat ettiği arkada tuuttuğu hassasiyetleri zorla ortaya ittiriyor mesele din,mezhep,ırk kavgasına dönsün istiyor.Ama 80 yıldır aynı oyunlara gelen Türkiye halkıda eskisi gibi sayılmaz ,o kandırmacalarda artık bayatlıyor ,inşallah bu oyununda üstesinden gelicez milletçe ön yargıları kıracağız......
10 haziran 2013 00.31
Ben toparlayayım gelicem derken ülke karşıtı ,hemde hiç yoktan ,
Herkes başka şey söylüyor, bilgi kirliliği, dedikodu tarzında sosyal ağlardan galeyana getirilen insanlar,içeriğinden bile habersiz oldukları projelere öfke saçıyorlar.Yani ön yargının böylesine pes diyorsunuz ki aslında daha lisede kazandım bu deneyimi ben .
Şehirler arası otobüs yolculuğu yapıyorum tarih 98 sarışın 50yaşlarında bi hanım var yanımda o zamanlar yaşımda küçük olduğundan öyle rahat bir yapımda yoktu şimdikinin tersi yani.Abla hatta teyze diyebileceğim bir yaş farkı ozaman için.Neyse başladık sohbete yolculuk muhabbeti kızım diye konuşuyor sağ olsun ben de mutlu mutlu sohbete devam ,hayat tecrübesi bazı nasihatlar ben zaten bayılırım yeni insanlar yeni hikayeler öğreneyim ufkum açılsın çok yönlü bakayım hayata felsefe ile yatıp kalkıyorum ozaman :)
Teyze lafın ortasında demesin mi kızım aç aç başını ben yadırganmam,hoppalaaa, ha! Oldum bi an otobüs bildiğiniz 2 koltuk,arkam önüm diye bişey yok yani görebileceği ama bakındım genede aptal gibi, kim teyze! Filan oldum
Teyze devam etti gerçekten çok üzülüyorum sizler için böyle zorla bu sıkıntıyı çekiyorsunuz dedi(bu arada yalnız yolculuk ediyorum ailemden kimse yok gittiğim yerde akrabalarım karşılicak)
Yok dedim teyze anlamadım ben iyiyim böyle ,kim napmış ,ben isteyerek örtündüm filan,yok inandıramadım önce yaşımın küçüklüğünden aklımın yetmediğinden ailemin zorundan girdi, dedim teyze babam karşı bile çıkmıştı valla ben istedim yaptım .Ama mutluyum ben pişman değilim,bir hafızlık cemiyeti görüp etkilendiğimden kendim örtündüğümden ama okuyup faydalı olmak istediğimden eğitimime devam ettiğimden artık döktüm ortaya özel ne varsa.
Teyze Nuh diyor peygamber demiyor, geçti siyasi baskıya o zamanın dindar kabul edilen partiden, para ile tesettüre girdiğime ne kadar aldığıma kadar şok ötesi bişey oldum dumur yani,bide benim açımdan düşünün hem yaşım küçük hemde evden okula giden gayet sade hayatı olan bir kızım ağlicam utanıyorum kızsam utanıyorum samimi konuşuyorum karşıdaki iknada olmuyor, değerde vermiyor nerdeyse yanlış bişey yaptımda ondanmı beni samimiyetsiz buldu diye düşünücem,neyse siyasi bir tavrım olmadığını ne para nede siyasi bir ideoloji için bunun yapılamayacak bir ibadet olduğunu ,gönülden yapılırsa çok kolay ama dünyevi nedenlerle yapılamayacak olduğunu, yapılırsa dahi bunun 2 günden fazla olmayacağını anlattım .O da baya zamanımı aldı ,teyze son kozuna geçmiş olacak ki tesettürün sağlıksızlığına görsel olarak çirkinliğine onun ve diğer insanların göz zevkini bozduğuna, efendim yaşımdan çok büyük gösteriyormuşum da koca karı kıyafetinin köylü gibi görünmenin bana ne kazandıracağına kadar indi,o senelerde tesettür kıyafeti bulmak ta zordu annemiz ile aynı modeli giyip aynı başörtüyü taktığınız zamanlardı ki çeşit yoktu sonuçta vede hiç gocunmazdık,ama benimde bir nefsim ve gururum var ve karşındakinin hiç umrunda değildi baya bi kırıldım. Bi an sustum dedim içimden hatunun ne sana inanmaya niyeti var nede senden haz ediyor şimdi kalkıp ona güneşin direkt ışınlarının insana verdiği zararlardan mı bahsetsen,dünyadan ahiretten mi,giyimle insan aklı arasında hiçbir paralellik olamayacağından mı ve birsürü şey geldi aklıma ama muhatabımın kafasındaki beni , tanımadan oluşturduğu beni ne değiştirebilirdi ki felsefe hocamın bir sözü aklıma geldi, inanç sadece akıl ile oluşmaz . kalbin mutmain olması ile aklın sebeplere ikna olmasıdır ' yani muhatabımın kalbinde en ufak bir kıpırtı yoktu aklına bilimsel kanıtlanmış gerçeklerde sunsam ikna olmayacaktı .
Yüzüme kocaman bir gülümseme koydum gücenmişliğin üstünü kapadım,zira karşımdaki yaptı diye bende onun kalbini kırarsam onun gibi olurum düşüncesi tuttu ensemden,Dedim; 'hayatlarını sadece maddiyat üzerine kuranlar ,manevi hazzın nedenmek olduğunu bilmezler teyzem ,2 metrelik bezi ölüye sarsan kefen olur diriye sarsan gelinlik, tek fark biri mutlu olmasını bilir diğeri hiçbirşeyi bilmez dedim.''
Yolun sonuna kadar başkada birşey konuşmadık .Sonraki yıllarda yolda ,minibüste ,banka sırasında ,bakkalda ,markette heryerde daha da kötü eleştirilere maruz kaldığım oldu çevremdekiler ile beraber ,o dönem sanki Türkiye'de ne kadar sorun varsa ben ve benim gibiler yapmış gibi gösterildi öyle bir sosyal baskı oldu ki aynı hayat şekline sahip olmadığımız ama beraber büyüdüğümüz akrabalarımız bile aynı tavır içinde idi ,Sadece televizyon eğitimi ile yapıldı bu medyanın iğrenç gücünü kullanması ile, deccal medya derim ozandan beri ' iyiyi kötü ,kötüyü iyi gösterip milyonları bir kerede kandırmak.
Şimdi bu günün mevzusu başörtü değil ama ön yargı aynı ön yargı ,kilitlenmişlik aynı,medya ise daha da beter işin içine birde internet girdi ki herkes kendi haberini kendi yapıyor.
bir resim gördüm 3. köprünün inşatı çekilmiş doğal olarak temel geniş alanda zemin mukavemeti gerektiriyom ama çevre maki hiç ağaç yok ama kazılmış toprak çamur henüz inşaat bile inşaat gibi görünmüyor resmin altında yazıyor '' ÇEVRE FACİASI'' resme bakınca zaten bitmiş bişeyi bırakın başlamış olan kısım bile yükselmemiş geniş çapta bir çamur derası ilk temel işte tahmin edin,güzel görünmezki zaten temel ama bakanın düşüncesi ilk anda etkileniyor çevre faciası derken araştırmaya gerek yok artık o zihin için ^'' gözümle gördüm ya diyecek, maf olmuş heryer bi köprü için''
medyanın kötü gücü ,bunun arkasında kimler var ne yapmaya çalışıyor ,görüşü ,dini ,ırkı bile farklı olsada güzelce yaşadığımız,beraber okuduğumuz,arkadaş ve komşularımızla aramıza set çekmeye çalışan kim menfaati ne ,neye doğru itiliyoruz ,herkes sosyal paylaşımla direkt yada dolaylı beğendiğini söylüyor sağ duyu yada düşünce yok.Kim hesap etti ise tam hesap yapmış ,herkesin dikkat ettiği arkada tuuttuğu hassasiyetleri zorla ortaya ittiriyor mesele din,mezhep,ırk kavgasına dönsün istiyor.Ama 80 yıldır aynı oyunlara gelen Türkiye halkıda eskisi gibi sayılmaz ,o kandırmacalarda artık bayatlıyor ,inşallah bu oyununda üstesinden gelicez milletçe ön yargıları kıracağız......
10 haziran 2013 00.31
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)